Göz Kuruluğu (Kuru Göz) Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
Göz kuruluğu yeteri kadar nemlenmeyen gözlerde oluşan bir hastalıktır. Kuru göz olarak da adlandırılan bu hastalığı anlayabilmek için önce gözyaşı tabakasının öğrenilmesi gerekir. Gözyaşı, gözlerin genel sağlığını korur ve nemli kalmasını sağlar. Gözyaşı tabakası, göz kapaklarının kusursuz bir şekilde hareket etmesini sağlar ve rahatlık verir. Ayrıca dış faktörlerin gözlere zarar vermesini engeller. Gözü yabancı cisimlerden, bakteri ve mikroplardan korur. Gözyaşında oluşabilecek yapısal farklılıklar gözde kuruluk hissine neden olurken nem dengesini de bozmaktadır. Bireylerdeki göz kırpma sayısı, gözyaşı kalitesinin artmasına olumlu etki eder.
Göz kuruluğu tedavi edilmemesi durumunda göz sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Hastalığın oluşmasında birçok faktör rol oynar. Göz iltihap ve enfeksiyonları, kontakt lens kullanımları, göz kapağı sorunları, romatizmal rahatsızlıklar ve daha önceden geçirilmiş göz ameliyatları bu faktörlere örnek olarak gösterilebilir. Kuru gözün en yaygın sebebi, ilerleyen yaşla beraber gözyaşı üretiminde görülen azalmadır. Göz sağlığı, yaşam kalitesinin sürdürülmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Toplumda önemsiz bir hastalık olarak algılansa da, tedavi edilmediğinde ciddi problemleri beraberinde getirmektedir.
Gözyaşı Film Tabakasının Yapısı Nasıldır?
Gözyaşı film tabakası 3 farklı katmandan oluşmaktadır. Sulu tabaka, Lipit tabaka ve Mukus tabaka olarak adlandırılan gözyaşı tabakalarının farklı işlevleri bulunmaktadır. Gözyaşının primer fonksiyonuna baktığımızda, pürüzsüz ve saydam bir ortam sağlayarak görme kalitesini artırır. Bu detaylardan önce gözyaşının görevlerinin bilinmesi gerekir. Gözdeki yabancı cisimleri uzaklaştıran gözyaşı;
Kaliteli görüş sağlar
Kornea epiteline glukoz ve oksijen katkısında bulunur
Göz kapaklarını yağlar ve bu sayede göz kırpma kolaylaşır
Gözü enfeksiyonlardan korur
Gözdeki yabancı cisimleri uzaklaştırır
Gözyaşı filmini meydana getiren üç katman ve işlevleri ise şu şekildedir:
Mukus Tabaka: İç tabakadır. Gözyaşının göz yüzeyinde tutunmasını sağlarken göz yüzeyini de kaplar. Yine bu sayede gözyaşı daha düzgün bir şekilde dağılır ve göz yüzeyine kolaylıkla yapışır. Goblet hücreleri tarafından üretilen mukus tabakanın işlevi bu sebepten dolayı büyük önem taşımaktadır.
Sulu (Aköz) Tabaka: Aköz tabaka, orta tabakadır. Gözyaşının çoğunu bu katman oluşturur. Ayrıca gözyaşı bezleri olarak bilinen Lakrimal bezler tarafından salgılanır. Göz yüzeyini nemli tutmakla beraber temizler ve besler.
Lipit Tabaka: Lipit tabaka, dış tabakadır. Gözyaşının buharlaşmasını engeller. Yağlı maddelerden oluşur. Bu yağlar gözyaşı yüzeyini tamamen kaplar ve buharlaşmayı azaltır. Bu şekilde gözyaşının yüzeyde kalması sağlanır.
Mukus, Lipit ve Aköz tabakalar bir araya gelerek gözyaşı filmini oluşturmaktadır. Bu tabakalar sayesinde gözler daha sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam eder. Gözyaşı filmi, göz kuruluğu başta olmak üzere farklı göz rahatsızlıklarının önlenmesine yardımcı olur.
Göz Kuruluğu Nedenleri
Göz kuruluğu birçok farklı nedene bağlı olarak gelişebilir. Çevresel faktörler, göz rahatsızlıkları, romatizmal hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar ve yaş faktörü kuru gözün nedenleri arasındadır. Öte yandan kış mevsimi de göz sağlığına olumsuz yönde etki edebilir. Kış mevsiminde soğuk ve kuru hava ile beraber göz kuruluğu şiddetli bir hal alabilir. Rüzgar ve kapalı alanlarda kalınması da göz kuruluğunu tetikleyebilir. Bunun nedeni, kapalı ortamlardaki nem oranının düşük seyretmesidir. Hormonal bozukluklar ve hava kirliliği de göz kuruluğunun nedenleri arasındadır.
Hava Kirliliği: Sadece göz kuruluğu değil, göz yanmasına da neden olan hava kirliliği göz sağlığını olumsuz yönde etkiler. Atık gazlar, sanayi atıkları ve inşaat partiküllerinin göz kuruluğuna sebep olduğu bilinmektedir.
Romatizmal Hastalıklar: Bazı romatizmal hastalıklar, göz kuruluğunu beraberinde getirebilir. Bunlar; SLE, Romatoid Artrit ve Sjögren Sendromudur.
Kullanılan İlaçlar: Antidepresanlar, dekonjestanlar ve antihistaminikler kategorisinde olan bazı ilaçlar kuru göze neden olabilir.
Yaş: Yaşın ilerlemesiyle gözyaşı üretimi azalabilir. Yaşlı erkeklerde ve menopoz dönemi sonrası kadınlarda kuru göz daha sık görülebilir.
Göz Hastalıkları: Göz iltihabı, göz kapağı iltihabı, konjonktiva ve kornea iltihabı gibi göz hastalıkları göz kuruluğuna sebep olabilir.
Göz Cerrahisi: Bazı göz cerrahisi (LASİK) uygulamalarından sonra geçici göz kuruluğu gözlemlenebilir.
Sıralanan bu nedenlerle beraber aşağıdaki faktörler de kuru göz hastalığına sebep olmaktadır.
A vitamini eksikliği
Aşırı göz kırpmak
Menopoz ve hamilelik gibi hormonal değişiklikler
Lazer göz ameliyatları
Göz merhemlerine ya da damlalarına karşı alerjik reaksiyonlar
Kapalı ortamlardaki ısıtma sistemleri
Sürekli güneşe, rüzgara ya da dumana maruz kalınması
Tansiyon ilaçları
Alkol ve sigara tüketimi
Uzun süre zararlı ışıklara maruz kalma
Teknolojik gelişmeler günümüzdeki çalışma koşullarını da değiştirmiştir. Bu nedenle cep telefonu ya da bilgisayar başında sürekli vakit geçiren bireylerde göz sağlığı etkilenmektedir. Bu cihazlar ayrıca göz kırpma süresini azalttığı için gözün nemli kalmasını engeller.
Göz Kuruluğunun Belirtileri Nelerdir?
Göz kuruluğunun en yaygın belirtileri şunlardır:
Göz kapaklarının birbirine yapışması
Gözlerde yanma hissi
Gözlerde batma hissi
Göz kızarıklığı
Gözlerde ağrı
Göz yorgunluğu
Kontakt lens kullanırken ağrı ve yanma hissi
Araç sürerken gözlerde zorlanma
Görme kaybı
Göz bulanıklığı olarak sıralanabilir
Göz çevresinde ortaya çıkan lifli mukus, gözlerin sürekli kaşınması ve okuma sırasında gözlerde oluşan yorgunluk göz kuruluğu belirtileridir. Gece saatlerinde araç kullanırken gözlerde hissedilen zorlanma, sabah saatlerinde gözleri açarken zorlanma ve duman-rüzgara bağlı oluşan hassasiyet de göz kuruluğu belirtileri olarak sıralanabilir.
Göz kuruluğu 50 yaş üstü kişilerde daha yaygın görülmektedir. Omega-3 ve A vitamini eksikliği hastalığı tetiklemektedir. Yukarıda sıralanan belirtilerden bir ya da birkaçını gözlemleyen bireylerin hızlı bir şekilde göz kontrolü yaptırmaları ve tanı sonrasında tedaviye başlamaları gerekmektedir.
Göz Kuruluğunun İlerleyen Belirtileri Nelerdir?
Göz kuruluğunun ilerleyen belirtileri de bulunmaktadır. Bunlar;
Gözlerde kalıcı hasar oluşumu
Şiddetli göz ağrıları
Işık hassasiyetinin ciddi oranda artması
Görme keskinliğinde fark edilir azalma
Gözlerin sık sık tahriş olması
Göz Kuruluğu Teşhisi Nasıl Konur?
Göz kuruluğunu teşhis etmek için birtakım semptomların gelişmesi gerekmektedir. Göz testleri de teşhisi kolaylaştırmaktadır. Kuru göz için gözdeki nem oranının ölçülmesi adına Schirmer testine başvurulabilir. Ayrıca; gözyaşı protein analizi, gözyaşı kırılma testi ve diğer analiz testleriyle kuru göz teşhisi konulabilir. Hastalığın seviyesine göre ise hızlıca tedavi sürecine geçilmektedir.
Kuru göz teşhisinde gözyaşının kalitesi belirlenmektedir. Gözyaşının buharlaşma süresiyle beraber kırılma zamanı test edilir. Ek olarak özel boyalardan faydalanılarak konjoktiva ile korneanın sağlığı incelenir. Yoğunluk ölçümü de günümüzde kullanılan yeni yöntemler arasındadır.
Göz Kuruluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?
Göz kuruluğu tedavisi için birden fazla yöntem kullanılmaktadır. Tedavinin asıl amacı, gözlerin korunmasını, nemlendirilmesini ve rahatlatılmasını sağlamaktır. Ayrıca uygulanacak tedavi yöntemleri kuru göz hastalığının nedenlerine, şiddetine ve görülen semptomların yoğunluğuna bağlı olarak değişmektedir. Günümüzde en çok kullanılan yöntemler ise aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.
Punktum Tıkaçları: Silikon tıkaçların, alt göz kapağındaki gözyaşı kaal girişlerine yerleştirilmesi yöntemidir. Bu sayede gözyaşı göz bölgesinde daha uzun kalır ve semptomlar azaltılır.
Özel Lens Uygulamaları: Genelde kontakt lens kullanan bireyler için özel formüller geliştirilerek hazırlanan lensler bulunuyor. Bu lensler daha iyi bir deneyim sağlayabilirken göz kuruluğunu azaltmak amacıyla kullanılmaktadır.
Sıcak Kompres: Göz kapakların uygulanacak sıcak kompres sayesinde göz kapağı bezlerinin salgıları inceltilebilir. Bu da göz yaşı kalitesini artırarak göz kuruluğu tedavisinde kullanılabilir.
Anti-Enflamatuar Tedaviler: Bazı durumlarda göz kuruluğunun hafifletilmesi amacıyla bu nitelikte ilaçlar kullanılmaktadır. Anti-enflamatuar ilaçlar göz kapağındaki iltihabı azaltmakla beraber kuru göz semptomlarını hafifletmektedir.
Göz Kapağı Masajı: Göz kapağına masaj uygulamak, gözyaşı akışını artırabilmektedir. Bu durum kuru göz semptomlarını hafifletebilir. Ayrıca göz kapağı kenarlarına hafif masaj uygulamak, kapak bezlerinin kaliteli bir şekilde çalışmasına yardımcı olmaktadır.
Ortam Nemlendiricileri: Yaşam alanlarında kullanılan nemlendirici aparatlar ortamın nem seviyesini artırır. Artan nem seviyesi gözlerin rahat şekilde dinlenmesi sağlar. Bu yöntem, kış mevsiminde kalorifer kullanan bireyler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.
Göz Kapağı Hijyeni: Göz kapağı iltihapları göz kuruluğunun nedenleri arasındadır. Göz kapaklarını sık sık temizlemek yağ birikintilerini ortadan kaldırır. Göz kapağı temizliği için özel mendil ya da temizlik solüsyonları tercih edilmelidir.
Yapay Damla Ve Jeller: Günümüzdeki en yaygın tedavi uygulamalarından birisi de göz yaşı jelleri ya da damlalarıdır. Göz yüzeyini nemlendiren bu damla veya jeller gözleri önemli ölçüde rahatlatır.
Göz Kuruluğu Tedavisinde Kullanılan Yeni Teknolojik Yöntemler
Göz kuruluğu tedavisinde yukarıdaki uygulamalara ek olarak günümüzde ön plana çıkan bazı yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:
Göz Kapağı Cihazları: Göz kapağının özel olarak temizlenmesini sağlayan bu cihazlar, göz kapağı çevresindeki birikintileri temizler.
Sıcak Kompres Cihazları: Göz kapağı bezlerinin uyarılması amacıyla yeni teknoloji sıcak kompres cihazları kullanılabilir.
Meibom Bezi Tıkanıklığı Tedavisi: Meibom bezlerinde oluşabilecek tıkanıklıkların önüne geçmek için mikrodalga ve termal uygulamalara başvurulabilir. Bu yöntemler, kuru göz sendromunu azaltmak adına tercih edilen yeni yaklaşımlardır.
Işık Modülasyon Maskesi: Göz kapaklarındaki bezlerin uyarılması ve gözyaşı üretiminin artırılması amacıyla kullanılır. Işık modülasyon maskesinde göz kapağına özel bir ışık uygulanır.
IPL Tedavisi: Daha çok göz kapağı bezlerinde oluşabilecek tıkanıklıklar için tercih edilir. Bir ışık tedavisi olmakla beraber gözyaşı miktar ve kalitesini artırmak amacıyla uygulanır.
Göz Kuruluğuna Ne İyi Gelir?
Göz kuruluğu şikayeti olan bireylerin gündelik yaşamlarında dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Göz kapaklarının her gün temizlenmesi bu hususların başında gelir. Sıcak kompres, göz yaşı damlası ve gözlerin sık sık dinlendirilmesi gibi yöntemler de faydalı olmaktadır. Göz kuruluğu ile ilgili olarak aşağıda sıraladığımız hususlar özellikle dikkate alınmalıdır.
Su İhtiyacı: Vücudun su ihtiyacını karşılamak aynı zamanda göz sağlığını korumak anlamına gelir. Bu kapsamda günde minimum 2 litre su içmeye özen gösterilmelidir.
Sigaradan Uzak Durmak: Sigara vücuda ciddi zararlar verdiği gibi gözlerde kuruluğa neden olabilmektedir. Bu yüzden sigara dumanı olan ortamlardan uzak durmak şarttır .
Uyku Düzeni: Birtakım araştırmalar, uyku düzeninin göz sağlığına olumlu katlıda bulunduğunu göstermiştir. Haliyle göz kuruluğu için öncede tedbir almak isteyenler hem uyku düzenine hem de uyku saatine dikkat etmelidir.
Beslenme Düzeni: Gözlerdeki iltihaplanmanın önüne geçmek için her zaman düzenli beslenilmelidir. Ek olarak gluten hassasiyeti olmayanlar için glutensiz beslenme programın, göz iltihaplanmalarının önüne geçebilir.
Güneş Gözlüğü Kullanımı: UV ışınları, rüzgar gibi çevresel faktörlere sürekli maruz kalmak, göz kuruluğuna neden olabilir. Bu yüzden göz kuruluğunu engellemek adına güneş gözlüğü kullanılması tavsiye edilir.
Omega-3 Takviyesi: Yapılan pek çok araştırma sonucunda Omega-3’ün göz kuruluğuna iyi geldiği saptanmıştır. Gözyaşı üretimine katkıda bulunan Omega-3, göz sağlığına her anlamda faydalıdır. Omega 3, balığın yanı sıra keten tohumu ve bitkisel yağların içeriğinde bulunmaktadır.
Ortamın Nem Oranı: Yaşam alanlarının nem düzeyi göz sağlığı için önemlidir. Kuru ortamlar kuru göze davetiye çıkarır. İş ve ev ortamının nemlendirilmesi için en klasik yöntem, ıslak havlunun petekler üzerinde kullanılmasıdır. Ayrıca soğuk buhar aparatından yararlanarak yaşam alanlarınızı nemlendirebilirsiniz.
Uzun Süre Ekrana Bakmak: Uzun süre ekrana bakmak, göz kuruluğu sebepleri arasında yer alır. Bu nedenle gözlerinizi belirli aralıklarla dinlendirmeniz tavsiye edilir.
Sık Sık Göz Kırpmak: Tek bir noktaya uzun süre bakmak, göz kuruluğuna sebep olabilir. Gözlerin nemlenmesini sağlamak için belirli aralıklarla gözlerinizi kapalı tutabilir ve sık sık göz kırpabilirsiniz.
Kirpik Temizliği: Kirpiklerin temiz tutulması, gözlerdeki tahriş ve iltihaplanmaların önüne geçer. Bu faaliyet göz kuruluğunun engellenmesine katkıda bulunur.
Göz Kuruluğuyla İlgili Spor ve Aktivite Sınırlaması Var mı?
Göz kuruluğu yaşayan bireylerin bazı aktivitelerden kaçınması gerekebilir. Ayrıca sportif faaliyetler esnasında dikkat edilmesi önemlidir. Dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıralayabiliriz:
Spor aktivitelerinde kontakt lens kullanırken lensler çıkarılmalıdır.
Alerjen ya da tozların olduğu ortamlarda spor yapılmamalıdır. Alerjik reaksiyonlar göz kuruluğuna sebep olabilir.
Yüzme havuzlarını kullanırken dikkat edilmelidir. Çünkü havuz suyunun içeriğinde bulunan kimyasallar (özellikle klor), gözlerin tahriş olmasına neden olabilir.
Isıtıcı ve klima gibi hava akışı sağlayan cihazların bulunduğu ortamlarda spor yapılmamalıdır. Çünkü kuru ve sıcak hava doğrudan göz kuruluğuna davetiye çıkarabilir.
Rüzgarlı havalarda açık alanda spor yapmamak gerekir. Çünkü rüzgar, gözyaşının çok hızlı buharlaşmasını sağlar. Bu durum göz kuruluğu olasılığını arttırır.
Göz Kuruluğu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Göz kuruluğu tedavisindeki doğal yöntemler nelerdir?
Cevap: Hastaların göz masajı uygulaması, Omega-3 yağ asitleri tüketmesi ve bazı bitkisel çözümlerden yararlanması önemlidir. Bu uygulamalar doktor kontrolünde gerçekleşmelidir.
Soru: Kuru göz sendromunu engellemek için evde uygulayacağım pratik yöntemler neler?
Cevap: Göz kuruluğunda evde uygulanabilecek en pratik yöntemleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Ortam nemi artırılmalı
Doktor onayı ile biberiye, kekik, zerdeçal ve yeşil çay tüketilmeli
Gözlere hafifçe masaj yaparak göz yaşı üretimi artırılmalı
Göz kaslarının güçlendirilmesi için düzenli olarak göz egzersizleri yapılmalı
Kitap okuma ya da bilgisayar kullanımı sonrası gözler dinlendirilmeli
Bu aktiviteleri yaparken her 20 dakikada bir gözler kapatılmalıdır.
Soru: Kuru göz sendromunun erken dönem belirtileri var mı?
Cevap: Evet bu hastalığın erken dönemde bazı belirtileri bulunuyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Gözlerde batma ve yanma hissi
Gözlerde yabancı cisim hissi
Işığa karşı hassasiyet
Göz kırpma sonrasında görmede bulanıklaşma
Gözlerde ağrı
Gözlerde yorgunluk hissinin oluşması
Soru: Göz kuruluğunun erken tanı yöntemleri var mıdır?
Cevap: Bu hastalığın erken tanısında gözyaşı üretimini ölçen birtakım testler yapılmaktadır. Uygulanacak tedavi göz kuruluğunun oluşum sebebine göre değişmektedir.
Soru: Kuru göz için en çok tercih edilen tedavi yöntemleri nelerdir?
Cevap: Kuru göz tedavisinde en çok göz çevresi ışık tedavisi, göz kapağı tedavileri ile suni göz yaşı damlaları kullanılmaktadır.
Web sitemizin içeriği bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur. Teşhis ya da tedavi önerisi niteliğinde değildir. Kesin tanı ve tedavi için bir göz hekimine müracaat edilmesi gerekmektedir.
Comments are closed